• Vazgeç
    Filtrele
Filtrele

Obje, Kitap, Fotoğraf, Cam Slayt, Efemera, Resim, Tiyatro, Müzik Ve Karikatür Müzayedesi / 06.05.2018 - Saat:22.30

6 Mayıs Pazar, Saat:22.30'da sona erecek müzayedemiz için Online pey verebilirsiniz.

Lot: 170 » Kitap

Anna Bowman Dodd, in the Palaces of the Sultan, Dodd, Mead and Company, New York, 1903. xiii, 492 s, metin dışında 8 fotogravür levha ve metin içinde 61 fotoğraf, 24 x 16 cm, bez cildinde. Anna Bowman Dodd (1855-1929) seyahat yazarı ve gazetecidir. Dönemin Amerikan Büyükelçisi General Horace Porter ile İstanbul’a bir yolculuk yapmış ve 1901 yılında II. Abdülhamid tarafından Yıldız Sarayı’nda ağırlanmıştır. Dodd şehri ve halkı detayları ile incelemiş, Türkiye’de modernleşmenin getirdiği değişiklikleri içeren dökümanlarla yakından ilgilenmiştir. Aynı zamanda Türk kadınlarının haklarını, haremleri ve evlilikleri, ev yönetimini, eğitimi, köleliği, Sultan’ın saltanatını ve Osmanlı İmparatorluğunun son günlerinde yaşanan milliyetçi hareketleri gözlemleyip kaleme almıştır. Bu kitap, yazarın İstanbul ve özel olarak Yıldız Sarayı ile ilgili hatıralarını içermektedir.
Osmanlı başkentinde geçirmiş olduğu günleri son derece canlı
bir üslupla anlatmaktadır. Türkiye’de kadın hakları, kölelik ve köleler, harem yaşantısı, Tophane, saltanat kayıkları, dervişler, Aya Sofya, Péra, Galata, Üsküdar, Bursa, İslam dinî, Türk reformları gibi konuları ele alan yazarın ilginç gözlemleri arasında Sultan II. Abdülhamid’in sarayda diplomatları kabul töreni, Yıldız Sarayı tiyatrosunda yapılan özel gösteri, Galata Mevlevihanesi’ndeki sema töreni yer almaktadır.

Detaylar
Lot: 171 » Kitap

Bizans döneminde İstanbul / Alexander van Millingen, Byzantine Constantinople, the Walls of the City and Adjoining Historical Sites, John Murray, London, 1899. xi, 361 s, metin içinde bazıları katlanır pek çok fotoğraf, plan, harita ve gravür, ex-library, 23 x 15 cm, lüks deri cildinde. Bizans İstanbul’u ve surları. Alexander van Millingen (1840-1915) İstanbul’un tanınmış hekimlerinden Julius van Millingen’in oğludur. Babası, Lord Byron’un etkisiyle Yunan bağımsızlık hareketine katılmış II. Mahmud döneminin çalkantılı ortamında Bab-ı Ali reformlarıyla filizlenen Balkan millliyetçiliğinin, Osmanlı siyasi hayatının temel figürlerinden birisi olmuştur. Alexander van Millingen, 19. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul’daki kültürel etkinlikleriyle hem Avrupalı köklerini imparatorluk başkentinin uygarlık katmanları arasında arayan, hem de modernleşme çağında geçirdiği sarsıcı dönüşümlerle geleneksel özünden hızla uzaklaşan Osmanlı hayat tarzına tutkuyla bağlanmış, Batılı aydın tipinin çarpıcı bir portresini sunmuştur. Alexander van Millingen aile mirası olan zengin bir kültür ortamına yetişmiştir. Osmanlı topraklarına tarihsel gecikmişliğin verdiği büyük bir hızla giren Protestan kültürü ve babasından devraldığı antik kitâbe bilgisi, onun yürüyeceği yolu daha gençlik yıllarında şekillendirmişti. Millingen eğitimine Malta’daki Protestan Koleji’nde başladı. İngiltere’de tarih, teoloji ve klasik filoloji eğitimi aldı. Bu dönemde Blair Lodge Academy ve yüksek öğrenimini tamamladığı Edinburgh Üniversitesi ona gelecekteki hayatı için temel dayanak noktası olan bilimsel altyapıyı kazandırmıştır. Millingen’in ilk görev yeri Cenova’daki İskoç Kilisesi’dir. Alexander van Millingen daha sonra İstanbul’a gelmiş, Robert Kolej’de uzun yıllar tarih dersi vermiştir. Rum cemaatinin Péra’da kurduğu Elinikos Filoloikos Silogos Konstantinopoeos derneğine üye olmuş ve İstanbul’un Bizans dönemi topoğrafyası üzerine yaptığı çalışmaları derneğin yıllıklarında yayımlanmıştır. Millingen’in Bizans topoğrafyası üzerine yazdığı ilk büyük eser müzayedede sunduğumuz Byzantine Constantinople, the Walls of the City and Adjoining Historical Sites başlıklı kitaptır. İstanbul’un kara ve deniz surlarının incelendiği bu eserde pek çok çizim ve fotoğraf da yer almaktadır. İstanbul’un surları, sur kapıları ve tarihi anıtları hakkındaki eser, meraklıların ve araştırmacıların güvenle kullanabileceği bir başvuru kitabı olarak değer taşımaktadır. Teodosius Duvarları, Tekfur Sarayı, Manuel Kommenus Duvarı, Isaac Angelus Kulesi, Anemas Zindanı, Heraklitus Duvarı, Haliç çevresindeki duvarlar, Marmara Denizi çevresindeki duvarlar ve limanlar ve Anastasia Duvarı’nın ele alındığı eser pek çok resim, plan, şema ve çizimle zenginleştirilmiştir.

Detaylar
Lot: 173 » Kitap

18. yüzyılın sonlarındaki İstanbul üzerine çok önemli bir kaynak - James Dallaway, Constantinople Ancient and Modern, with Excusions to the Shores and Islands of the Archipelago and to the Troad, T. Bensley, London, 1797 (1. baskı). xi, 415, [4] s, metin dışında 9 gravür, 1 harita, 27 x 21 cm, sırtı yenilenmiş deri cildinde. James Dallaway (1763-1864) İngiliz topoğrafyacı ve yazardır. Bir bankerin oğluydu. 1789’da eski eserler meraklılarının toplandığı Society of Antiquarians’a üye oldu. Koruyucusu olan Norfolk dükasının aracılığıyla 1794’te İngiltere’nin İstanbul elçiliğinin hekim ve papazlığına atandı. Elimizdeki kitap İstanbul’daki 3 yıllık yaşantısının ve gözlemlerinin ürünüdür. 1800’de Chemnitz ve 1801’de Berlin-Hamburg’da yapılmış iki Almanca baskısı ve Paris “an VII” tarihli bir Fransızca baskısı vardır. Dallaway, İngiltere’ye dönüşünden sonra ölümüne kadar Norfolk dükasının sekreterliğini yaptı ve İngiltere tarihine ilişkin kitaplar kaleme aldı. İstanbul’a ait yapıtı bir seyahatnameden çok tarih ve coğrafya çalışmasıdır. Dallaway kitabını hazırlarken eski Bizans yazarlarından olduğu gibi Batılı geginlerin seyahatnamelerinden ve yerel kaynaklardan da faydalanmıştır. Kitap pekçok detay bilgi ile doludur. İstanbul efendisi’nin (İstanbul kadısı) sayımlarına dayanarak kentte 88.185 evin ve 130 halka açık hamamın bulunduğunu yazar. Herhalde bu sayımdan yola çıkarak kent nüfusunun 400 bin kişi (ki bunların 200 bini Türk, 100 bini Rum ve geri kalanını Yahudi, Ermeni ve Frenk olarak hesaplar) olduğunu yazar. İstanbul kadısından elde edilen bilgiler ancak suriçi İstanbul’a ait olmalıdır. Yazar, herkesçe anlatılan büyük sultan camilerinin ötesinde Nuruosmaniye ve Laleli’den de söz eder. İstanbul efendisinin defterlerine dayanarak, 1782 yangınından önce kentte 500’ü aşan okulun bulunduğunu yazar. Kütüphaneler için de önemli bilgiler verir. Bundan başka yazar bir Avrupalının aklından geçiremeyeceği kadar sessiz sokaklardan, kahvehanelerden ve oralardaki hikayecilerden söz eder. 1779’daki yangında zarar gören Çemberlitaş’ı sağlamlaştırmak için taş bir kaidenin yaptırıldığını not eder. Boğaziçi’ne gelince, sahil saraylarına ve Kuruçeşme’deki Fener Rum aristokratlarına ait konaklara ilişkin kısa bilgilerden sonra, gene kısaca su kemerlerinden ve bentlerden söz edilir ve İran sefirinin ikametgahının Üsküdar’da olduğu yazılır. Kitap dokuz gravürle resimlenmiştir. Bunların en ilginç olanları Yedikule, Sarayburnu ve Türk hanımı gravürleridir.

Detaylar
Lot: 174 » Kitap

İşgal İstanbul’unda kamu sağlığı ve kamu hizmetleri ile ilgili çok nadir bir kitap / A. Dejouany & L. Belbéze, Les Alliés à Constantinople, le service de Santé du corps d’Occupation Français, son œuvre militaire, médicale et Sociale, de avec 3 cartes et 8 photographies hors texte, avec le Cadre et le milieu, l’habitation, alimentations, eaux potables, organisations municipale, le Corps d’occupations français, les effectifs anglais et italiens, mouvement de la navigation à Constantinople du 15/0/9/1921 au 15/09/1922 les principaux évènements, sa morbidité, sa mortalité, dysenterie, paludisme, scarLâtine, méningites, son service de santé, l’hygiène publique et l’organisation sanitaire ottomane, le problème épidémiologique du Proche-Orient, la prostitution et les maladies vénériennes à Constantinople, les résultats, les infections typhoïdes, l’œuvre d’assistance et les réfugiés russes, de l’Armée Wrangel, Les Presses Universitaires de France, Paris, 1925. 217 s, 2 harita, 1 katlanır harita, 8 resim, A. Dejouany’dan imzalı, 23 x 14 cm, kağıt kapağında. İşgal kuvvetlerinin İstanbul’un işgali sırasında yürüttüğü hıfsısıhha çalışmaları…. Çevre temizliği, iskân/barınma ile ilgili konular, şehrin elektriği, içme suyu, belediye hizmetleri, Fransız, İngiliz ve İtalyan kuvvetlerinin yürüttüğü askerlikle ilgili olmayan faaliyetler, salgın hastalıklar, ölüm istatistikleri, kamu sağlığı, fuhuş ve zührevi hastalıklar, Wrangel ile birlikte şehre mülteci olarak gelen Beyaz Ruslar… Müzayedelerimizde ilk defa görülen son derece nadir bir kitaptır. Dilimize çevrilip yayınlanmayı beklemektedir. Kitabın yazarları olan Albert Dejouany (1872-?) ve Léopold Belbèze (1883-?) hakkında yeterli bilgi yoktur.

Detaylar
Lot: 176 » Kitap

İstanbul’un tarihi topoğrafyası ile ilgili literatürün en önemlilerinden biri (3 cilt)] Σκαρλάτος Δ. Βυζάντιος,, Η Κωνσταντινούπολις: ή περιγραφή τοπογραφική, αρχαιολογική και ιστορική της περιωνύμου ταύτης μεγαλοπόλεως και των εκατέρωθεν του κόλπου και του Βοσπόρου προαστείων αυτής υπό Σκαρλάτου Δ. του Βυζαντίου συνδρομή φιλοτίμω του ευγενεστάτου άρχοντος Ποστελνίκου Σωτηρίου Καλλιάδου, ω και προσανατέθη, Καλλιάδης, Σωτήριος, Αθήνησιν: Εκ του Τυπογραφείου Ανδρέου Κορομηλά, 1851-1869. [Skarlatos Bizantiu, Konstantinupolis Perigrafi Topografiki Arkeologiki Ke İstoriki, Atina, Estia, 1890-1869]. 3 cilt: [xxii], 616 s, metin dışında [9] gravür levha; [xiv], 556 s, metin dışında [18] gravür levha; [xv], 656 s, metin dışında [18] gravür levha, 26 x 17 cm, sırtları bez kapakları karton ciltlerinde. S. Bizantios (1798-1878) Yunan yazardır. Genç yaşta yeni kurulan Yunan devletinin içişleri bakanlığında görev aldı. Din İşleri ve Eğitim Bakanlığı’nda müsteşarlık görevi yaptı. Daha sonra Yunan kilisesi meclisinde kral temsilciliği görevinde bulundu. 1836’da Yunan kilisesinin muhtariyeti meselesi sırasında Fener Patrikhanesi ile ihtilafa düşülmesi üzerine görevinden istifa etti. 1854’te eğitim müdürlüğüne atandı. Ölümüne kadar sürdürdüğü bu görevi sırasında eğitim alanında önemli reformlar gerçekleştirdi. Bizantios bütün meşgalelerine karşın edebiyatçı olarak çalışmalarına devam etmiştir. Önce eski-yeni Grekçe sözlüğünü, daha sonra ise Grekçe-Fransızca ve Fransızca Grekçe sözlükler yayımlamıştır. Bu eserleri Balkanlar’da büyük ilgi görmüştür. Bizantios’un en önemli eseri Konstantinopolis adlı üç ciltlik kitabıdır. İlk cildi 1852’de, diğer ikisi 1867-1869’da Atina’da yayımlanmıştır. İlk cilt eski İstanbul’un topoğrafyasını ihtiva etmektedir. Son iki cildin 15 yıllık bir gecikme ile yayımlanmasının sebebi İstanbul’da Kırım Savaşı’ndan (1853-1856) oluşan yeni şartlardı. Bu dönemde İstanbul’da savaştan kaynaklanan büyük zararlar olmuş, yangınlar ve yıkımlar sonucu şehrin silueti bozulmuştu. Daha sonra açılan yeni caddeler ve meydanlar şehrin tarihi görüntüsünü ve surların önemli bir bölümünü yok etmiştir. Son iki ciltte bu değişiklikler etraflıca anlatılmakta, böylece şehrin topoğrafyasının eski ve yeni durumu verilmektedir. Yazar aynı zamanda İstanbul sakinlerinin örf ve âdetlerinden etraflıca bahsederek bu tarihi başkentin tam bir görüntüsünü vermeye çalışmıştır. Bizantios bu eseri ile o döneme kadar Bizans tarihi araştırmacılarının çözemediği birçok konuya kendi çapında çözümler getirmiş ve yeni yorumlar yapmıştır. Devrinin yazarları arasında, sadeliği, renkliliği ve doğruluğu ile özel bir yere sahiptir. Yukarıdaki eseri İstanbul'un tarihi, topoğrafyası ve arkeolojisi ile ilgili bilgiler içeren en önemli eseri olup, İstanbul tarihi ile ilgili literatürün temel başlıklarından birini oluşturur. Bu alanda yapılan birçok ciddi araştırmanın temel dipnotu olarak göze çarpan eserde, İstanbul'un Bizans döneminden başlayarak, 19. yüzyıla kadarki tarihi, imparatorlar, padişahlar ve diğer tarihî kişileri, tarihî mahalleleri, folkloru ayrı başlıklar altında bütün ayrıntılarıyla ele alınmıştır. İstanbul hakkındaki en eski yerli araştırmalardan biri olan bu eserin özelliklerinden biri de içinde bulunan gravürleridir.

Detaylar
Lot: 177 » Kitap

Ahmed İzzet Paşa [Furgaç], Paroles de Vaincu. Apres le désastre-Avant la Revanche. Librairie Chapelot, Paris, 1913. viii, 380 s, metin sonunda 10 katlanır renkli harita, 23 x 14.5 cm, sırtı ve köşeleri bez, kapakları karton cildinde. ÇEVİREN:Ahmed İzzet Paşa (1864-1937), Kuleli Askeri Lisesi, Harp Okulu ve Erkan-ı Harbiye'den muzun olarak 1887'de orduya katıldı. Almanya'da staj gördü. Arkasından İstanbul, Suriye, Filistin, Sofya, Lübnan ve Hicaz'da önemli görevlerde bulundu. Daha sonra Yemen isyanını bastırmak üzere Yemen'de kaldı. 1907'de ferikliğe terfi ettirildi. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra Erkan-ı Harbiye-yi Umumiye reisliğine tayin edildi. Yemen'deki faydalı hizmetlerinden dolayı Erkan-ı Harbiye-yi Umumiye reisliği görevine ilaveten Ayan üyeliğine getirildi. Balkan Savaşı sonlarına doğru İstanbul'a döndü, Mahmut Şevket Paşa'nın öldürülmesinden sonra kurulan kabinede Harbiye Nazırlığını üstlendi. Kendisine Arnavut krallığı teklif edildiyse de kabul etmedi. I. Dünya Savaşı sırasında 2. Ordu kumandanlığını ve umum Kafkas Orduları Grup Komutanlığını yürüttü. Talat Paşa ile birlikte Brest Litovsk ve Bükreş konferanslarına askerî delege olarak katıldı. 13 Ekim 1918'de sadarete tayin edildi. Çok geçmeden Mondros Mütarekesi imzalandı (30 Ekim 1918). Ancak İzzet Paşa, kabinedeki İttihatçıların durumu ile ilgili olarak padişahla anlaşamadığı için 8 Kasım'da istifasını verdi. Toplam sadareti 25 gün sürdü. Ahmed İzzet Paşa, 19 Mayıs 1919'da Damad Ferit Paşa'nın ikinci kabinesinde Vükela Meclisi'ne memur edilerek sandalyesiz nazır oldu. Ancak, M. Kemal Paşa ve arkadaşlarının tutuklanma kararına muhalefet ederek istifa etti. 22 Ekim 1920'de Tevfik Paşa kabinesinde dahiliye nazırı oldu. Millî Mücadele sırasında İstanbul ve Ankara'nın uzlaşmasına çalıştı. 22 Mart 1922'de yapılan Paris Konferansı'nda Ankara hükümetinin görüşleri doğrultusunda millî hareketi savundu. Anadolu'ya yapılan silah ve subay sevkiyatına izin verdi. I. Dünya Savaşı’nda esir düşen askerlerin vatana geri getirilmesini sağladı. Son Osmanlı hükümetinin 4 Kasım 1922'de istifa etmesinden sonra 25 Ekim 1923'de emekliye sevk edildi. Cumhuriyet döneminde kendisine herhangi bir resmî görev verilmedi. Emeklilik hayatı geçim sıkıntısı içinde geçti. Askerlik, fen bilimleri, felsefe, edebiyat, tarih gibi pek çok sahada derin bilgiye sahip olan Ahmed İzzet Paşa Almanca, Arapça ve Farsça'yı çok iyi bilirdi. ‘Harb-i Umûmi'nin Vuku' ve ziya'ında Mes'uler ve Mesuliyetler' adanı taşıyan hatıratı Cumhuriyet döneminde Feryadım adıyla yayınlandı.

Detaylar
Lot: 183 » Kitap

Lucy Mary Jane. Garnett, Turkish Life in Town and Country, G. P. Putnam’s Sons, New York and London, 1904, viii, 336, [4] s, 16 levha, 18.5 x 12.5 cm, desenli bez cildinde. Kentsel ve kırsal ortamda Türklerin sosyal yaşamı.The Women of Turkey and their Folk-lore isimli ünlü kitabın yazarı olan İngiliz kadın araştırmacı ve seyyah Lucy M. J. Garnett (c 1848-1934) bu eserinde Türkiye’de kentsel ve kırsal hayatı incelemektedir. Türkler ve kurumları, kır yaşamı ve şehir yaşamı, harem ve Yıldız köşkünde hayat, dinî ve tarikat yaşamı, eşkiyaların yaşamları, Ermeni ve Yahudi cemaatleri, Makedonya ulasları ve Dağlı Arnavutlar ve göçebelerin hayatı gibi başlıkları bulunan kitapta Türkiye’de okul hayatı, İstanbul sokakları ve Bursa’da Pazar yeri gibi fotoğraflara da yer verilmiştir. Osmanlı mozayiğini oluşturan toplumların ve bunların örgütlerinin, mekânlarının, harem hayatının, köy yaşamının yanısıra Yıldız Sarayı sakinlerinin hayatının, eğitim kurumlarının, Arnavut, Ermeni, Yahudi ve yerleşik olmayan toplumların ayrıntılı bir biçimde tanıtıldığı eserin sonuna, kitabın içinde geçen Türkçe terimlerin İngilizce açıklamalarının bulunduğu bir de sözlük eklenmiştir. 22 resimle zenginleştirilmiş olan kitaptaki başlıca konu başlıkları şöyledir: Türkler ve kurumları; Toprakları ve meskenleri; Kent yaşamı; Harem yaşamı; Kırsal yaşam; Yıldız Köşkü’nde yaşam; Dinî yaşam ve düşünce tarzı; Tarikat yaşamı; Eğitim ve kültür; Dağlı Arnavutlar; Makedonya ulusları; Ermeni cemaatleri; İbranî cemaatleri; Göçebe hayatı; Eşkiya hayatı. Lucy Garnett, Türkiye’de kadın ve özellikle azınlık kadınları üzerine yapılmış ilk derli toplu etnoğrafya ve folklor araştırmalardan biri olan the Women of Turkey and their Folklore’ün yazarıdır. Ayrıca, Turkey of the Ottomans (1911), Mysticism and Magic in Turkey (1912), Ottoman Wonder Tales (1915) gibi birçok eseri vardır.

Detaylar
Lot: 187 » Kitap

Aubrey Thomas de Vere, Picturesque Sketches of Greece and Turkey, Richard Bentley, London, 1850. 2 cilt: viii, 306 s. [2], viii, 283 s, 21 x 12 cm, lüks deri ciltlerinde. Aubrey Thomas de Vere (1814-1902) İrlandalı şair ve eleştirmendir. Irish poet and critic. He was born at Curragh Chase, County Limerick, being the third son of Sir Aubrey de Vere Hunt (1788-1846). in 1832 his father dropped the final name by royal licence. Sir Aubrey was himself a poet. Wordsworth called his sonnets the most perfect of the age. these and his drama, Mary Tudor, were published by his son in 1875 and 1884. Aubrey Thomas was educated at Trinity College, Dublin, and in his twenty-eighth year published the Waldenses, which he followed up in the next year by the Search after Proserpine. thenceforward he was continually engaged, till his death in 1902, in the production of poetry and criticism. His best-known works are, in verse, the Sisters (1861); the Infant Bridal (1864); Irish Odes (1869); Legends of St Patrick (1872); and Legends of the Saxon Saints (1879); and in prose, Essays chiefly on Poetry (1887); and Essays chiefly Literary and Ethical (1889). He also wrote a picturesque volume of travel-sketches, and two dramas in verse, Alexander the Great (1874); and St Thomas of Canterbury (1876); both of which, though they contain fine passages, suffer from diffuseness and a lack of dramatic spirit. the characteristics of Aubrey de Vere's poetry are high seriousness and a fine religious enthusiasm. His research in questions of faith led him to the Roman Church; and in many of his poems, notably in the volume of sonnets called St Peters Chains (1888), he made rich additions to devotional verse. He was a disciple of Wordsworth, whose calm meditative serenity he often echoed with great felicity; and his affection for Greek poetry, truly felt and understood, gave dignity and weight to his own versions of mythological idylls. But perhaps he will be chiefly remembered for the impulse which he gave to the study of Celtic legend and Celtic literature. in this direction he has had many followers, who have sometimes assumed the appearance of pioneers; but after Matthew Arnold's fine lecture on Celtic Literature, nothing perhaps did more to help the Celtic revival than Aubrey de Vere's tender insight into the Irish character, and his stirring reproductions of the early Irish epic poetry. A volume of Selections from his poems was edited in 1894 (New York and London) by G. E. Woodberry.

Detaylar
Lot: 190 » Kitap

19. yüzyılın 2. yarısının İstanbul’unu en iyi tanıtan seyahatnamenin süslü ciltli nefis bir baskısı (2 cilt)] Edmondo de Amicis, Constantinople, G. P. Putnam’s Sons, New York, 1878. iv, 326, [6] s, 20 x 13 cm, bez cildinde. 7. İtalyanca baskıdan İngilizce’ye çeviren: Caroline Tilton. İstanbul konulu seyahatnameler arasında önemli bir yer tutan, canlı ve renkli üslubuyla geçen asrın İstanbul’u için zengin bilgiler veren, birçok dile çevrilen ve defalarca basılan kitabın 1896 tarihli edition de luxe baskısı sunulmaktadır. Müzayedeye sunulan nüsha bin adetlik bu sınırlı baskının 69 №’lu nüshasıdır. Edmondo de Amicis (1846-1908), orijinali Cuore (Milano, 1886) adıyla basılan Çocuk Kalbi isimli çocuk kitabıyla ünlenen İtalyan yazarıdır. 1875/1876’da ressam Cesare Biseo ile birlikte İstanbul’a gelmiştir. İlk baskısı Costantinopoli adıyla (Milano, 1877-1878) basılan kitap büyük ilgi görerek birçok Avrupa diline çevrildi. İstanbul’a 28 yaşındayken büyük bir heyecanla gelen Amicis şehirde görüp yaşadıklarını canlı ve renkli üslubuyla okuyucuya aktarır. Neyle ilgileneceğini ve nasıl ilgi çekeceğini bilen, baktığı şeyi gören ve gösterebilen bir sanatkârdır. Girişte kenti denizden görmenin heyecanını anlatan Amicis, şehrin dış ve iç görünüşü arasındaki tezatlara değinir. Beyoğlu’ndaki kozmopolit hava, köprü üstündeki kalabalıklar ve buna karşılık kentin eski kesimindeki (surçi) durgunluk uzun uzun anlatılır. Bilinen yerlerin dışında, geniş yolları, büyük binaları ve villaları ile Pancaldi (Pangaltı) gibi yeni yeni gelişen semtleri gezer. Tatavla’yı (Kurtuluş), Kasımpaşa’yı, Okmeydanı’nı, bir Yahudi mahallesi olan Hasköy’ü ve Sütlüce’yi anlatır. Kapalıçarşı’da satılan mallar hakkında da ilginç bilgiler veren Amicis gelecekte İstanbul’un batılılaşıp eski havasını kaybedeceğini hayal eder. Dolmabahçe ve Çırağan saraylarını, Üsküdar’ı gezen yazar, tüm gezginlerin durağı olan Galata Mevlevîhanesi ve Rıfaî Âsitanesi’ndeki âyinleri de seyrettikten sonra kentten ayrılır. Amicis 19. yüzyılın ikinci yarısının İstanbul’unu dünyaya en iyi tanıtan gezginleden biridir.

Detaylar
önceki
Sayfaya Git: / 29
sonraki