1908 tarihli muhteşem bir İstanbul kitabı; Déri Sé’adet, ou Stamboul Porte du Bonheur. Scènes de la Vie Turque, A.Thalasso & Fausto Zonaro.L’Edition d’Art H. Piazza & Cie., Paris, 217 sayfa (pages) metin içinde Zonaro’nun çizimlerinden yapılmış 49 renkli taşbaskı resim, 8 renkli taşbaskı başlık ve ara başlık levhası, 23.5 x 18 cm. (148 numaralı nüsha - Numero: 148)
Venedik asıllı bir Levanten olan Adolphe Thalasso, yaşadığı dönemin ünlü bir sanat tarihçisi ve sanat eleştirmenidir. Özellikle, Osmanlı resim sanatı ve tiyatrosu üzerine yaptığı araştırmalar bugün bile konu ile ilgilenenler için temel başvuru eserleri olarak kabul edilmektedir. Osmanlı sanatçılarının batı dünyasına tanıtılmasında büyük emeği geçmiş olan Thalasso’nun bu kitabı, İstanbul’u ve İstanbul’un Müslüman - Türk yaşamını anlatır. Thalasso’nun kaleme aldığı konular bir anlamda “İstanbul’dan insan manzaraları” şeklinde yorumlanabilir. Bazı konu başlıklarını şöyle sıralayabiliriz: Balıkçılar, Ramazan gecesi, Tulumbacılar, Arzuhalciler, Bayram, Düğün, Hamam, Çingeneler, Kız Kulesi. Kitabın diğer önemli bir yanı da her bölümünün ünlü Oryantalist ressam Fausto Zonaro tarafından resimlendirilmiş olmasıdır. Fausto Zonaro(1854-1929), gençliğinde duvar ve bina yapımı işlerinde çalıştı ve aranılan bir usta oldu. Bu işten sıkılınca ressamlığa merak sardı.Özellikle kiliselerde fresk yenileme gibi sanatını gösterebileceği işlerde çalıştı. Zonaro kendisinden resim almak isteyen Elisabeth Pante’ye aşık oldu.1891 yılında İstanbul’a geldiler, bir yıl sonra evlendiler ve Taksim civarlarında Ayazpaşa Mezarlığı ile Ayazpaşa arasında kiraladıkları bir evde yaşamaya başladılar. Suluboya tabloları beğeni toplayan Zonaro, bir gün Teşrifat Nazırı Münir Paşa tarafından Yıldız Sarayı’na davet edildi. Burada Osman Hamdi ile tanışma imkanını buldu. Daha sonra Münir Paşa’nın eşine resim dersi vermeye başladı ve Zonaro çifti İstanbul’da sanata yakın çevrelerde iyice tanındı.Münir Paşa, Zonaro'nun eserlerini 2. Abdülhamid’e gösterdi. Abdülhamid, Zonaro’nın suluboya tablolarını çok beğendi. Fausto Zonaro, 1896 yılında bir gün Galata Köprüsü üzerinde geçit yapmakta olan Ertuğrul Süvari Alayı’nı gördü ve bu gösteriyi çok beğendi. Her cuma buraya gelerek geçidi izledi ve sonunda bu töreni resmeden ayrıntılı bir tablo yaptı. Bu tablo Münir Paşa ve 2. Abdülhamid tarafından çok beğenildi ve kendisi Mecidiye Nişanı'yla birlikte “Ressam-ı Hazret-i Şehriyari” yani “Saray Ressamlığı” ünvanlığına layık görüldü. 1905 yılında 2. Abdülhamid, Zonaro’dan İstanbul’un Fethi’ni tasvir eden tablolar yapmasını istedi. Zonaro’nun bu tabloları da çok beğenildi ve maaşına zam yapıldı. 2. Abdülhamid devrildikten sonra kadroları tasfiye edilmeye başlandı. Zonaro’da Ekim 1909’da görevinden alındı. O da ailesiyle birlikte İstanbul’u terk etti. İtalya’ya dönmesinden 10 yıl sonra, 1920’de eşinden ayrıldı ve kızıyla yaşamaya başladı. 74 yaşında San Remo’da vefat etti. Bu kitap, metninin içeriği ve içindeki resimler ile sanat tarihçileri ve resim koleksiyoncuları için bir hazine değerindedir.
Share
Ask a question
Ask a question